KADIN VE ERKEKLERDE CİNSEL SORUNLAR İnsanlar kadınıyla,erkeğiyle bir cinsel kimliği de olan varlıklardır. İnancımız ve kültürümüz gereği çok öne çıkarılmasa da cinsellik ergenlik dönemi sonrasında kadınlar ve erkekler açısından duygusal ve fiziksel bir ihtiyaçtır.Böyle yaratılmış olan insan doğasını ise yok saymanın,ayıp örtüsü ile kapatmanın bir anlamı yoktur.Ülkemizde kültürümüze dayalı sebeplerden dolayı erkeklerimizin de kadınlarımızın da cinsel bilgileri yetersizdir.çünkü cinsellik ailede ve sosyal çevrede ayıplanan,okullarda ise eğitimi verilmeyen bir konudur.Bu nedenle bazen bilgilerin eksikliği ve yanlışlığı değişik cinsel problemlerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.Kültürümüzde cinsellik evliliğin içerisine yerleştirilmiş olan bir ihtiyaçtır.Ancak evlilik öncesinde bireylerin cinsel bilgilerinin eksikliği,karşı cinsiyeti ve özelliklerini yeterince tanımamaları maalesef sorunlara yol açmaktadır.
Kadınlarda utangaçlık,cinsel fobi,vajinismus,orgazm güçlüğü,cinsel isteksizlik,taciz travması gibi cinsel problemler öne çıkmaktadır.Erkeklerde ise ereksiyon yetersizliği,cinsel isteksizlik,erken boşalma,cinsel acelecilik gibi cinsel problemler sık görülmektedir.Bu cinsel problemlerin bir kısmı yetişme tarzı,bir kısmı cinsel bilinçsizlik,bir kısmı da yanlış toplumsal öğretilerden kaynaklanmaktadır.Örneğin ilişkiye girme korkusu olarak beliren vajinismus çoğunlukla genç kızlık döneminde evlilik yaşamın bir yakının anlattığı ilk gece deneyiminin etkisinde kalınarak ortaya çıkan bir korkudur.İnsanlarımız öyle tuhaf ki cinsellikle ilgili olumsuz şeyleri kolaylıkla anlatabilir iken cinsellikten aldığı hazzı genellikle anlatmaz.Çünkü bilinç altına yerleşmiş toplumsal ayıp öğretisi onu bu şekilde davranmaya itekler.Erkeklerimizde ise cinsel bencillik ve acelecilik nedeniyle ön sevişmenin kısa tutulması,kadın vücudunun yeterince uyarılmaması ve birikmiş açlıklar nedeniyle erken boşalma sıkça görülmektedir.Tüm bunların yanında bir de evlilikle birlikte bireysel olmayan bazı cinsel problemler vardır ki bunlar çiftlerin arasında yaşandığından cinsel uyum sorunları şeklinde bir başlıkta toplanır.
İlk aşılması gereken şey cinselliğin bir ayıp olmadığı,insani ve yaşamsal bir ihtiyaç olduğudur.Bu yöndeki toplumsal öğretiler çoğunlukla yanlıştır ve zannedildiği gibi ahlakı güvenceye de almamaktadır.En doğrusu kadınıyla erkeğiyle gençlerimizi doğru bir cinsel bilinçle yetiştirmek ve evliliklerini doyumlu yaşamalarını sağlayarak toplumsal ahlakı güvenceye almaktır.Çünkü ahlakın en büyük güvencesi ayıplama değil,doyumdur.
Aslında ülkemizde çok insanda cinsel problem bulunmaktadır.Ancak zihinlere yerleşmiş ayıp kodlamaları nedeniyle bunlar bir yandan açığa vurulamamakta,yaşanmaya devam etmesine rağmen çözümü için adım atılmasında da zorlanılmaktadır. Esasında adım atmamak,üstünü örtmeye çalışmak da bir çözüm değildir.Çünkü insanların bir tahammül haddi vardır ve o aşıldığı zaman yine bu sorunun bir hal çaresine bakmak gerekecektir.Bu nedenle her sorunda olduğu gibi cinsel sorunlarda da sorunun çok katmerlenmesini beklemek insanların ve çiftlerin lehine değildir,biz uzmanların da işini zorlaştırmaktadır.
Erkekler ve kadınlardaki cinsel sorunlar iki temel sebebe dayalı olarak ortaya çıkmaktadır.Bunlar fiziksel sebepler ve psikolojik sebeplerdir.Zamanında müdahale edilirse ister fiziksel olsun isterse psikolojik cinsel sorunların çözülme olasılığı yüksektir.Fiziksel olan cinsel problemlerde erkekler üroloji uzmanlarına ve onlar gerek görüyorsa endokrinoloji uzmanlarına müracaat etmelidir.Kadınlarda ise jinekoloji uzmanlarına ve onlar gerek gördüğünde endokrinoloji uzmanlarına baş vurulmalıdır.Sorun psikolojik sebeplere dayalı ise de psikologlardan yardım alınmalıdır.Eğer sorun bireysel değil de kadın ve erkek arasındaki cinsel iletişimle ilgili ise bu durumda ortada bir cinsel uyum sorunu var demektir.Bu durumda ise çift olarak ve yine bir psikologdan yardım alınması gerekecektir.
Kadınlar ve erkekler açısından mutluluğun önemli bir kaynağı cinsel doyumdur.evliliklerde de cinsellik evliliğin yürümesinde lokomotif görevi görmektedir.Bu nedenle ruhsal anlamda sağlıklılık açısından da cinsel doyumun vazgeçilmez bir öneme sahip olduğu bilimsel olarak aşikardır.yaşamın doğal ve normal akışını olumsuz etkileyen her şey bir sorun veya bir hastalıktır.yaşamın tekrar normal seyrine dönmesi için bu sorunların aşılması gerekmektedir.Cinsel sorunlar da bu kategoridedir, ve ortaya çıktığında çok fazla üzerine yatılmadan çözülmelidir.Zira kaybedilen zaman aynı zamanda daha mutlu yaşanacak bir sürecin yaşamdan kaybedilmesi olacaktır.
Günümüzde hormon eksiklikleri de dahil olmak üzere cinsel sorunlar bu çağın tıbbi imkanlarıyla makul bir sürede çözülebilmektedir.En sık rastladığımız ve biraz da şikayetçi olduğumuz şey sorunun bir süre saklanması,bıçak kemiğe dayanmadan çözümü için adım atılmaması nedeniyle cinsel sorunların insanlar üzerinde yarattığı baskı ve yanlış algılar birikimidir.Bu gecikmeler aslında onların zaman kaybetmesine, biz uzmanların ise sorunu daha uzun bir terapi sürecinde çözmesine yol açmaktadır.farkında olunmalı ki bu kuvvette sorunlar sonuna kadar idare edilemez ve bir gün mutlaka çözüm arayışına insanları itekler. Bu nedenle sorunlar fazla birikmeden adım atanlar her yönden avantajlıdır.
Cinsel sorunların yaşam pratiğinde insanları daha tahammülsüz,daha sıkıntılı,daha gergin,daha agresif hale getirdiğini sıklıkla gözlemleriz.Bu sorunlar aynı zamanda ilişkileri de yorma,yıpratma ve sevgiyi zedeleme riski taşımaktadır.İnsan yeme,içme,nefes alma fiziksel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra dördüncü sıradaki fiziksel ihtiyaç olarak cinsel doyuma gereksinim duyar.Bu bir insanın yadırganacak hali değil,aksine normalidir.Bu nedenle insanlara hele de gençlere ve çiftlere cinsel yönden bilinçlenmelerini, kendi vücutlarını ve karşı cinsin vücutlarını tanımalarını,bu bilgilerini de cinsel yaşamlarında ilişkinin kalitesi lehine kullanmalarını tavsiye ederiz.Burada benim cinselliğim,eşimin cinselliği ve bizim cinselliğimiz şeklinde bir iç içelik vardır.Bu çark doğru döndürülürse her iki taraf açısından da sağlıklı bir cinsellik ortaya çıkacaktır.Bunu sağlamak o kadar da zor bir iş değildir.Yeterki prangalarımızdan kurtulalım, ayıp ön yargılarını aşalım,dışarıya utanma ile eşe utanmayı birbirinden ayıralım ve bu konuda sağlıklı bir iletişim ve iş birliği kurabilelim.
Kadınlardaki ve erkeklerdeki cinsel sorunların ülkemizdeki istatistiklerine baktığımızda fiziksel kökenli cinsel sorunların %3,psikolojik kökenli cinsel sorunların ise %97 oranında olduğunu görüyoruz.Bunda bilgi eksikliğinin,yetişme tarzının,yanlış bilginin ve utanma duygusunun çok öne çıktığına da ayrıca işaret etmeliyim.Şunu da söylemeliyim ki ülkemizdeki cinsel problemlerin psikolojik kökenli olanlarının kayda değer bir çoğunluğu kültürel yanlışlar temelinde gelişen cinsel sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.Ülkemizde halen tabu olma özelliğini sürdüren bu konu hiç değilse bireylerin yaşamında tabu olmaktan çıkarılmalı,yeterli bilinçle desteklenmeli,ayıp olarak görülmemeli ve ortaya çıkan sorunlar için de doğru adresten yardım almakta tereddüt duyulmamalıdır.
İzmit cinsel sorun tedavisi

Makaleler

Fobiler Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları Panik Atak Obsesif-Kompulsif Bozukluk (Takıntı Ve Zorlantılar) Travma Sonrası Stres Bozukluğu Kişilik Bozuklukları Kayıp ve Yas Dürtü Kontrol Bozuklukları Somatizasyon Bozukluğu Konversiyon Bozukluğu (Histeri) Hipokondriyazis Uyku Bozuklukları Yeme Bozuklukları Cinsel Kimlik Problemleri Stresle Başa Çıkma Ve Öfke Kontrolü Depresyon Bağımlılık Kronik Yorgunluk Özgüven Problemleri Yaşam Koçluğu Kişisel Gelişim İletişim Sorunları Sağlıklı Düşünme Ve Karar Verme Online Terapi Evlilik Öncesi Danışmanlık Mutsuz Evlilik Güven Kaybı Aldatma - Aldatılma Sorunu Boşanma Kararsızlığı Evlilikte Kişilik Çatışmaları Eşler Arasındaki Sorunlar Boşanma Süreci ve Çocuk Cinsel Eğitim Sınav Kaygısı Öğrenci Koçluğu Ders Başarısı ve Motivasyon Kimlik Bocalaması Öfke ve Saldırganlık Davranış Bozuklukları Sosyal Uyum Sorunları İnternet - Bilgisayar Bağımlılığı Dikkat ve Konsantrasyon Sorunları Uyku Problemleri Okul Fobisi Tırnak Yeme Yalan Söyleme Tikler ve Takıntılı Davranışlar Beslenme ve Yeme Bozuklukları Vajinismus Erken Boşalma Cinsel İsteksizlik Ereksiyon Sorunu Orgazm Sorunları Cinsel Tiksinti Bozukluğu Kadınlarda Disparoni Satiriasis Nemfomani Play Attention Eğitim Koçluğu Testler EMDR Terapisi Hipnoz Terapisi Yaşam Koçluğu ANTİDEPRESAN ÇIKMAZI BOŞANMA SONRASI DEPRESYON EVLİLİKTE CİNSEL YAŞAMIN ÖNEMİ OKUL BAŞARISINDAN HAYAT BAŞARISINA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ ALDATMA VE ALDATILMA SORUNLARI HİPERAKTİVİTE VE DİKKAT EKSİKLİĞİ EVLİLİKTE CİNSEL UYUM KADIN VE ERKEKLERDE CİNSEL SORUNLAR PARÇALANMIŞ AİLE ÇOCUKLARI ERGENLİK DÖNEMİ SORUNLARI OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUKLAR BOŞANMA PANİK ATAKLA YAŞAMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ! CİNSEL TACİZ'İN ETKİLERİ ve TEDAVİSİ KADIN VE HAMİLELİK PSİKOLOJİSİ YALNIZLIK SENDROMU EMDR TERAPİ İLE TRAVMALARA HIZLI ÇÖZÜM EVLİLİĞİN TIKANMA NOKTALARI TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUKLARI KADIN DEPRESYONLARI EVLİLİĞİN İLK YILLARINDA EŞLER ARASI ÇATIŞMA NEDENLERİ ( İZMİT PSİKOLOG ) AİLE BAĞIMLILIĞI VE ZARARLARI EŞCİNSELLİK KADER DEĞİLDİR EVLİLİK SORUNLARINDA BOŞANMA ÇÖZÜM MÜ?